27 Ocak 2011 Perşembe

DERMALOGICA- Special Cleansing Gel



Bu temizleme jelini ne zamandır merak ediyordum. Bir kere, ismi çok iddialı. İkincisi de çok çok fazla hayranı var.

Bende de bir testerı vardı, eczacım vermişti. Bu aralar, effaclar temizleme jelim bitemeye yüz tuttuğundan, yüzümü fazla kurutmaya başladığından ve tabii ki yeni ürünler deneme arzusuyla yanıp tutuştuğumdan, bu testera bir el attım. Deneyeyim de beğenirsem, bunu alırım diye.

İki gündür kullanıyorum, izlenimlerim:

Okuduğum yorumların neredeyse tamamı doğruymuş. Ürünün çok azı bile çok güzel köpürüyor.

Çok çabuk durulanıyor, yüzünüzde kaygan bir gliserin tabakası bırakmıyor.
Bitkisel- ilacımsı bir kokusu var, içeriğinde yazdığına göre, içindeki bitkisel özlerden kaynaklı bir koku bu, ayrıca parfüm kullanılmamış.

Cildi aşırı kurutmadan güzel temizliyor. Yine de kuru ciltler için değil bence. Jelin iddiası her cilt tipine iddia etmek olsa da, karma ve yağlı ciltler için gibi geldi bana daha çok.

İçeriğinde maalesef, 2. madde yine SLS , daha sonra, sabun otu, lavanta ve bir kaç bitki özü daha var.

Bu jeli Paloma'cım da kullanıyor ve çok memnun, bir kaç şişe bitirdi sanırım.

Testerı bitene kadar kullanıp, beğenirsem, 250 ml boyunu almayı düşünüyorum.

Kullananların yorumlarını bekliyorum :)

Not: Keşke içinde SLS olmasaymış. Uzun arayışlarım sonunda, beğendiğim bir SLS siz diş  macunu buldum ama sanırım SLS içermeyen, cildime uygun bir temizleyici arayışım daha çoook sürecek..

26 Ocak 2011 Çarşamba

MAYBELLINE- The Falsies Volum' Express Maskara

Güneş koruyucu yorumu görmekten kusmuş olduğunuzu görür gibiyim:P

O zaman ben de maybelline in yeni rimelinin nasıl da nefret ettiğim bir rimel olduğunu anlatayım size.

Şöyle ki ilk aldığım günden beri, rimeli açtığımda, fırçanın üzerine inanılmaz fazla bir rimel topağıyla geliyor. Öyle bir topak ki, kirpiklerim birbirine yapışmaktan öte, rimelde gözümün içine kaçıyor, gözümün heryerine bulaşıyor, kurumuyor, ay  vıcık vıcık işte, anlatamıyorum hislerimi.. Islak ıslak ,yapış yapış gözler... Makyajda en nefret ettiğim şey.

Fotoğraf çekmeye çalıştım ama gece olduğundan mı ne, hislerime yeterince tercüman olamadı fotoğraf. Gerçekten, sürülemeyecek kadar çok rimel geliyor fırçaya. Acaba benimkinde mi sorun yoksa herkesinki böyle mi merak ediyorum çünkü bu rimel çok övüldü, çok reklamı yapıldı ve çok sattı gördüğüm kadarıyla.

Yılbaşı indiriminden 10 Tl ye aldığımdan, götürmeye üşendim aldığım yere açıkçası..Paloma'cığıma sordum, onunki de böyleymiş biraz, pek beğenmemiş, almam bir daha, keşke sorsaydın bana almadan önce dedi..

Neyse, şu anda rimeli kullanamıyorum, halbuki çok hevesliydim. Kıvrık fırçalı rimelleri hep çok severim çünkü kirpikleri çok güzel ayırır ve uzatırlar ama bu olmadı, ııhhh, cııkk..





Ayrıca, Maybelline genel olarak uygun fiyatı ve fiyatına göre çok iyi olan kalitesiyle beni çok şaşırttı bu ürünle.Halen benimkinin bozuk olduğunu diliyorum.. Bir de Collosal ( sarı- tombik şişeli) aldım ama onu açmadım henüz umarım o da böyle değildir.


Sizin ki de böyle mi?


Not: Resim webden alıntıdır diye bir not ekleme ihtiyacı hissettim. Bunu hep yapmam gerekiyor sanırım :S



23 Ocak 2011 Pazar

Profilimi değiştirdim sonunda!

Evet evet, blogumu açtığımda yeni mezundum ve orada hala 1 dakika öncesine kadar yeni mezun yazıyordu.

Artık kazık kadar oldum, gençlerin önünü açmak gerek, neren yeni mezun senin, iş hayatına da alışmaya çalıştığın falan yok, yeterince alıştın çirkeflenmeye, insanları paçozlamaya dedim ve profilimi değiştirdim.

Şimdi daha çok beni ifade ediyor sanırım, yeni mezun buhranım seneler sürer sanmıştım ama sürmedi çok şükür :)

MD FORMULATIONS - SUN PROTECTOR COLOR SPF30- Light Tint


Güneş koruyucu kremleri tanıtmaya, kaldığım yerden devam ediyorum. İki gündür çok hastayım, bloguma birşeyler gireyim diyorum ama gözümü zor açtım vallahi..

Bu ürünü yeni aldım denebilir. Aslında Peter Thomas Roth ile aynı anda aldım ama pek kullanmadım.

Ürün, renkli nemlendirici  ve 30 faktörlü. 3 farklı renkte piyasaya sürülmüş gördüğüm kadarıyla, light, medium ve dark olarak..
Bendeki light yani en açık rengi.

Ürünün cildi nemlendirme ve dış etkenlere karşı koruma iddiası var.
Yapısı, hafif, yağsız ve çabuk emilen cinsten. Aşırı yağlı ciltler hariç, karma ciltlerin kaldırabileceği bir kıvamda.

Renkli nemlendirici olmasına rağmen, maalesef cilt tonunu dengeleme gibi bir etki yaratmadı bende. Ya da ben çok fazla şey bekledim ondan, bilemiyorum. Emildikten sonra, yüzünüzde parlaklık bırakıyor, bu yüzde pudra kullanmak şart üstüne. 

Cildim yağlıya dönük olduğu halde, bende aşırı yağlanma gibi bir prolem yaratmadı.
Ancak kullanamıyorum maalesef kendisini!!! Neden tahmin edin bakalım? Tabi ki, ten rengime uymadığı için!!

Resmen bronzer sürmüş gibi oluyorum sürünce. Kızarıklıkları kapatmıyor, cilt tonumu dengelemiyor ancak resmen yüzümden 2 ton falan koyu.Belki de cilt rengime uysa, beğenirdim yarattığı görüntüyü.

Çok açık tenliler hariç, bence hemen hemen herkesin kullanabileceği bir krem, gerek yapısı gerek de renkleri itibariyle. Çok açık tenliyseniz ve hafif bronz bir görünüm isterseniz, zaten hiç düşünmeyin, alın derim. Ama benim gerçekten, boynumdan 1 ton koyu bir surat göremeye tahammülüm yok :)




Ürün gramajı çok iyi, 75 ml. Normal güneş kremlerinin 1,5 katı oluyor yani. Fiyatı Türkiyede  80 TL civarı birşey sanırım, ama çilekte bunun yarı fiyatı, çok çok ucuz yani.

Bu ürün ilk MD Formulations ürünüm ve genel olarak beğendim, tek kötü yanı söylediğim gibi renginin bana olmaması.

Güneş koruması açısından da hem fiziksel hem kimyasal filtreler kullanılmış. Zaten içerik, yapı, koku, verdiği görüntü, kısacası herşeyiyle Hamilton Everday Face SPF30 ile birebir aynı. İlk elime aldığımda da böyle hissettim.  (Hamilton ile ilgili bir yazı da gelecek)







Resimler güzel çıkmadı ama hastayım ve bunu bile çok zor çektim, idare ediverin :) Resim bulanık olsa da, kremin rengini gerçekten böyle. Bilgilerinize :)





17 Ocak 2011 Pazartesi

GÜNEŞ KORUYUCU SORUNSALI- DEVAM



Avene- Very High Protection Emulsion SPF 50+:

İlk güneş kremimdir kendisi. Dermokozmetiğin hayatıma hızlı girişiyle, bu krem de girdi fakat girmesiyle çıkması bir oldu. Üzerinde oil free yazar, hafif, kolay emilen yazar ancak yazılanla gerçeğin hiç alakası yoktur. Aslında çok yağlıdır o, yüzünüzde dağıtamazsınız, emilmez, parıl parıl kalır. Yazın o sıcakta daha da erir yüzünüzde, hele makyaj yapmaya kalktınız mı yandınız..

Neyse çok kötüledim kremi ama iyi yönleri de var.
Bence piyasadaki en iyi koruyan kremlerden biridir kendisi. İçeriğinde yüksek oranda termal su bulunduğu için iritasyonu yatıştırdığı yazar ki bu sonuna kadar doğru, bazen cildim çok kuruduğunda, nemlendirici olarak bile sürmüşlüğüm vardır . 

 Eğer cildim kuru olsaydı, kesinlikle değiştirmeyeceğim, hayatım boyunca gözüm kapalı kullanabileceğim bir krem olurdu. Ay çok duygusallaştım, farkındayım ama itiraf ediyorum, bu krem benim içimde kaldı. Hala annem, anneannem bunu kullanıyor ve çok memnunlar. 

Cildine ağır gelmeyeceklere kesinlikle tavsiye ederim.Bunu kullandığım süre boyunca, lekelenme problemi hiç yaşamadım..






Avene Cleanance Soliare- Very High Protection SPF 40: İşte bu ürünün çıkarılma amacını gerçekten hiç ama hiç anlamadım. Sözüm ona, kendisi yağlı ve akneli ciltler için, yağsız, çabuk emilen bir güneş koruyucu. Sebum salgısını düzenleyen Kabak özü mü ne içeriyormuş. Yukarıdaki kremin tıpkısının aynısı, aynı onun gibi parlak, yağlı, emilmeyen birşey. Kokusu da aynı, içeriği de genel olarak aynı, belki birkaç farklılık vardır.
Bu kremi de testerı olmadığı için çok büyük umutlarla almıştım fakat hayal kırıklığı oldu benim için


                              
                           Koruması ve nemlendirmesine lafım yok, onlar gayet iyiler :)






15 Ocak 2011 Cumartesi

GÜNEŞ KORUYUCU SORUNSALI

Çok beyaz tenli olduğumdan, küçücüüükkenden beri burnumun üstü başta olmak üzere, yüzümde hafif çilimsi lekeler vardı. Bir de son yıllarda sivilce problemi yaşadığımdan, sürekli salisilik asit, glikolik asit veya retinol gibi soyucu maddeler içeren ürünler kullandığım için, yaz kış güneş koruyucu kullanır oldum.

Senelerdir, fizikselini- kimyasalını ve ikisinin kombine olduğu birçok marka güneş koruyucu krem kullandım. La roche Posay, Avene, Hamilton, Bioderma, Galenic, DDF, Neutrogena ve eminim aklıma gelmeyen daha bir sürü markanın testerları. Denediğim ya da kullandığım ürünler, genelde akneli ve yağlı ciltlere uygun olan, oil- free ibaresi bulunan, hatta matlaştırdığını iddia eden ürünler olmasına rağmen, benim karma cildimi disko topu gibi parlatıp, bir sürü komedon , siyah nokta ve sivilceyle doldurdu.

Kullandığım tüm güneş koruyucu ürünlerin yorumlarını yazasım geldi, benim gibi güneşten korkuyla kaçanlara belki birazcık faydam dokunur. Tabi hepsini bu postta yazmam imkansız , taksit taksit gelecekler :)

Bir süredir, Peter Thomas Roth- Uber Dry SPF30 kullanıyorum ve oldukça memnunum. İddiası, çok çabuk emilen, yüzde asla hissedilmeyen, mat görünüm vermesi ve antioksidan maddeler ve bazı vitaminler, ayrıca çok iyi UVA/UVB koruması.

Krem, elinize aldığınızda, çok katı kıvamlı, yayarken biraz zorlanabilirsiniz. Ancak içerikteki ikinci madde silikon olduğundan, bir köpük fondöten sürüyormuşsunuz hissine kapılıyorsunuz, çok çabuk emiliyor ve mat bir görünümü var. Elinize asla yağlı bir his gelmiyor. Parfümlü değil ama o kimyasal güneş koruyucu kokusunu alıyorsunuz, ancak bu koku 2-3 dakika içinde yok oluyor.
Bu güneş kremi geçen kış kullandığım DDF- Daily Matte SPF 15  ve Neutrogena Ultra Sheer Dry Touch SPF 30 ile aynı hissi veriyor. Onlar da silikonlu, böyle çabuk emiliyor hatta DDFin kokusu bile aynı. Ama içinde antioksidanlar  ve vitaminler yok. ( Bu kremleri, ayrı bir postta anlatacağım ancak DDF bende minik sivilcelere yol açtığı için kullanmıyorum, şişenin yarısı duruyor. Neutrogena ise aşırı parfümlü olduğundan, cildimi pul pul yapmıştı, heryeri kabarmıştı yüzümün ve ancak 3 gün kullanabildim sanırım.. Neyse ki 20 tl civarında bir para vermiştim)

Petercııımdan çok ama çok memnunum. Cildimde sivilce, hassiyet gibi  problemlere yol açmadı. Matlığı güzel. Gün içinde yağlanmayı çok önlemese de, matlık sağladığı kesin. En azından çoğu güneş koruyucunun verdiği ekstra vıcık yağ hissini verip, sizin sürekli  "acaba yüzün parladı mı " şeklinde paranoya yapmanıza neden olmuyor.

Gramajı , normal kremlere göre çok fazla, normalde güneş kremleri dermokozmetik markalarda 40 ml- 50 ml olurken, bu 4.2 oz yani 130 ml civarında. Fiyatı da çok uygun. Şu anda bu kremi bir daha değiştirmem gibi görünüyor.  Ancak güneş korumasının ne kadar iyi olduğu ancak yazın test edilebilir bence. Birkaç yerde, içeriğindeki avobenzonun stabilizasyonunu sağlayacak maddeler olmadığını bu yüzden korumanın da stabil olmadığını okudum anca hepsi de kişilerin yorumlarıydı. Yani kesin bir bilgim yok. ( Zaten bir ara hangi güneş koruyucu daha stabil, hangisi makyajla stabilizasyonunu kaybediyor diye kafayı kırmıştım, o yüzden aklıma getirmemeye çalışıyorum artık bu kısmını yoksa çok düşünmekten çıldıracağım)

                                                          Fotoğraf çekmeye fırsatım olmadı :(


La Roche Posay- Anthelios Ac SPF30 Fluide Extreme: Bu ürünü severdim ancak bu bu yaz piyasaya sürülen, " new formula" olanı  bence la roche un en büyük fiyaskosu, kimse kusura bakmasın.



Ürün genel olarak, oldukça akışkan, süt şeklinde. Kullanmadan önce çalkalamak gerekiyor.

Ürünle ilk 4 sene kadar öncesinde tanıştım ve ilk kullanmaya başladığımda çok memnundum. Yazın çok iyi gelmişti cildime ve kışın da ona devam etmeye kalktım ki, cildime zeytinyağı sürmüşüm gibi yağlanmaya yol açtı. Tam tersi olması gerekmiyor muydu? Bilemiyorum ama o yaz çok rahat kullandığım ürünu, kışın kullanamadım.

Sonraki yaz yine aldım ve bu sefer yazın da kullanamadım, cildim resmen kabul etmiyor, emmiyor ürünü. Sürüyorum , dağıtıyorum, yok, yağlı yağlı kalıyor, bir parlaklık, bir bunaltı bende.

1, 5 sene kadar bu ürünün yanından bile geçmedim, Bioderma, DDF.. derken en son bu geçtiğimiz yaz, hadi dön dolaş la roche a gel, belki  bu sefer yine seversin dedim..Aldım geldim eve. Bir sürdüm, o ne , daha da yağlı , öyle böyle değil. Sonra gözüme, kutunun bir köşesine itinayla minnaacık yazılmış " new formula" yazısı takıldı ve içeriğine tekrar baktım. Kimyasal koruyucular azaltılmış, fiziksel koruyucuları artırılmıştır yazıyor, ayrıca içerikte talc yok.

Fizisel koruyucular, hem daha stabil olduklarından hem de daha iyi koruma sağladıklarından aslında daha iyiler ama maalesef yağlı his veriyorlar.

Bu yaz, 1 ay tahammül edebildim bu ürüne. Çok fazla komedon sahibi oldum ayrıca bunun yüzünden. Bu kremin ürün bilgisinde hala akneli ciltler için olduğu ve oil free olduğunun iddia edilmesi çok komik bence. Tabi koruması gerçekten çok iyi ancak maalesef 3-4 kutu kullandıktan sonra tekrar alacağım bir ürün değil.