19 Ağustos 2012 Pazar

Nerelerdeyim + Evlilik Hazırlıkları

yine kayboldum ( zaten bloga başladığım tarihten bu yana postlarımın yarısı falan bu cümleyle başlıyor :)

Öncelikle, herhalde hayatımın en karamsar yazlarından birini geçirdim ya. İşimden nefret etmeye başladım, başladım değil hatta, sonundayım. İş yerinde huzurum yok, artık bıktım, dolum, taştım, sıfır anlayış, no tolerance şeklinde bağırıp çağırıyorum sürekli.

Evde ise kuzu, kedi, ne dersen de. Çünkü evde huzurluyum, iş yerinden adımımı sokağa attığım an modum değişiyor, kendime geliyorum.

İş değişikliğini ise, şu anda "evlilik arifesi"nde bir insan olarak tam anlamıyla ".. yemiyor".(evet ağzım da bozuldu psikolojimle birlikte :))
Yeni iş ara, yeni iş yerine ve insanlara alışmaya çalış, bir de bakalım yeni iş bulabilecek misin, gelen gideni aratacak mı gibi sorular sürekli beynimde

Şaka bir yana, psikatriste bile gitmeyi düşündüm. İş yerinde yaşadıklarım sürekli beynimin içinde dönüyor ve aynaya bakarken, karşımda o insan varmış gibi , olayları kendime tekrar yaşatıp, kavga etmeye başlıyorum. Evet evet, kendi kendime. Yani delirmek üzereyim  :(

Ama dedim ya, iş düşünmediğim zamanlarda da çok iyiyim. Evlilik hazırlıkları hızlandı. Artık almadığım bir mobilyalarımız kaldı sanırım. O da zaten ev tutulunca alınabilecek birşey.
beyaz eşya, küçük ev aleti , mutfak.. hepsini aldık.



Beyaz eşyalarımız Samsung aldık. Ekmek kızartma makinem, yağsız kızartma makinem ve ütüm Philips, fırınımı ise Simfer aldım.Doğrayıcı-Blender ise Braun Multiquick Patisseri serisi ( kendisine aşığım :))
Beyaz eşya hariç, küçük ev aletleri , kek kalıpları vb gibi herşeyimi Hepsiburada.com'dan aldım.
Reklam olacak bu ama, gerçekten göz atın derim. Ne alacak olursanız olun, oraya bir bakın. Bazı şeyleri inanılmaz kampanyalarla aldım, kampanyada olmayan ürünler ise, piyasadan mutlaka daha ucuz..Bu kesin
Yani seni seviyorum hepsiburada.com ( o kadar ki, kitapları bile oradan alır oldum artık)

Bugün de günlük yemek ve kahvaltı takımımı aldım. Resmen aşk yaşıyorum onlarla ya. Sırf onları kullanmak için bile hemen evlenebilirm :)
Maalesef, fotoğraflarını çekmeden sarıp sarmalayıp kolilere kapatma salaklığnda bulundum. Köpüklerle falan sarmasak, açıp çekecektim ama o kadar özenli paketleri açmaya kıyamadım.
Düz tabaklarım krem rengi üzerine pembe puanlı, çukur yemek tabakları ise pembe üzerine krem rengi puanlı. Mugları da her iki seçenekten yarı yarıya aldım :) Yani yarısı pembe-krem puanlı, yarısı krem-pembe puanlı.
Aşık oldum ben onlara. ( İnternetten görsel araştırdım bu model için ama maalesef bulamadım)
Evlenince çeker koyarım artık fotoğrafını :) Hehe



E ne zaman evleniyorsun, her türlü eşyayı aldın ama nerede nişan demeye başladı tabi insanlar. Neden bilemiyorum ama hem ben hem de erkek arkadaşım, nişanlılık süresini mümkün olduğunca sakin ve telaşsız, kısa geçirmek istediğimizden, nişandan önce birçok eşyayı alıp, borçlarını yarıladık.Nişanımız kışa doğru, olacak, henüz karar veremedik.Bunun nedeni de evlilik tarihimize karar verememek.

Ben tabi ki her genç kız!! gibi, yazın istiyorum düğünü. O ise, iş durumunu düşünerek kışın yapalım diyor, çünkü iş değiştirmek istiyor. Kışın düğün yapıp uludağ'a kayak yapmaya mı gideceğiz balayına ya.. Off
Bu düşünceler de beynimi kemiriyor yani. Hayatımın hiçbir döneminde bir kış düğünü hayal etmemiştim. Bilemiyorum.

Evimle ilgili dekorasyon fikirlerimi, burada paylaşmak istiyorum vakit bulursam. Sade, pastel renklerden oluşan salon, yine açık renkler ve güllü-çiçekli country tarzı detaylarla süslenmiş yatak odası hayalim var. Hatta gül desenli kumaşlar bile aldım, dekoratif yastıklar yapma amacıyla. Fikirlerimi aklıma geldikçe yazıyorum ki unutmayayım :)

Bu arada belki kimse inanmayacak ama henüz aklımda bir gelinlik modeli yok. Gelinlik için en ufak birşey düşünmedim. Diktirecek miyim, hazır mı bakacağım, nasıl bir model olsa güzel olur, hiç bilemiyorum. Sanırım buna kafa yormak için psikolojimin biraz daha düzelmesini ve düğünün ne zaman olacağına karar vermemizi bekleyeceğim

3 yorum:

  1. Ben de işyeriyle ilgili aynı hisleri paylaştım seninle bir süre. İşle ilgili değildi ama işyerinden birisi başka nedenlerle beni işyeri ortamından soğuttu resmen. Ben de senin gibi karşımda o kişi varmışçasına söyleyemediklerimi söyledim, yaptığı haksızlıkları saydım döktüm falan:) Ama zaman her şeyin ilacı derler ya , zamanla hiddetin de hüznün de nefretin de geçiyor, yani azalıyor... Umarım yakın zamanda atlatırsın...Ha bir de sen yine şanslısın eve taşımıyormuşsun, ben özel hayatımda da sürekli bu konuyu düşünüp, sürekli mutsuz oluyordum...

    YanıtlaSil
  2. Benimki bir yandan senin durumuna benziyor. Benim de işyerinde sadace tek bir kişiyle derdim, hem de kendi departmanımdaki arkadaşlarımla ve müdürümle aram iyi olmasına rağmen.. Resmen tek bir saçma insan yüzünden herşeyden soğudum..
    umarım dediğin gibi olur ve en kısa zamanda beynimden şu düşünceleri atarım..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de tam olarak seninle aynı durumdayım.. "Tek bir saçma insan yüzünden her şeyden soğumak!" diğer her şey yolunda olmasına rağmen ,Kime anlatsam boşveeer gitsin dedi ama insan boşveremiyor işte, keşke elimizde olsa...
      Ben de iş değiştirmeyi bile düşündüm ama diğer her şeyin iyi olması, yeni işe ve ortama alışmak ve daha kötüsünün olma ihtimali gözümü korkuttu. İçimi döktüm rahatladım:)

      Sil